14 Şubat 2014 Cuma

Ruhi Mücerret

       Ben kitapları yaz (plaj)  kitapları ve kış kitapları olmak üzere ikiye ayırıyorum. Bu ayrım özellikle edebi eserlere önem verenlerin ve diğer kitapların okunmaması gerektiğini söyleyenler tarafından pek hoş karşılanmıyor. Onlar'a göre edebi içeriğe sahip olmayan kitaplarla vakit öldürülmemeli. Edebi olmayan bir eser okuduğumda inanın bende o zaman öldürmeyi derinden hissediyorum ve vakit kaybı olarak görüyorum. Ama plajda da güneşin altında öylece oturamıyorum, gerçekten sıkıntı basıyor bana. Arada bir komşularla çok güzel sohbet ediliyor ama hergün ne konuşacağım. Bundan dolayı ben zaten öldüreceğim bu vakti kitapla geçirmeyi tercih ederim. Öldüreceksem zamanı, kitapla öldürürüm daha iyi, diye düşünüyorum.
          Ruhi Mücerret kitabını geçen yaz aldım ve bir çırpıda da okuyup bitirdim. Çok eğlenceli bir kitaptı. Zaman zaman kahkahalarıma engel olamadım.Edebi anlamda çok bir şey yükleyemem ama eğlenceli bir şeyler arıyorsanız size şiddetle tavsiye ederim.
           Kitabın ana kahramanının adı Ruhi Mücerret, kendisi 100 yaşında bir Kurtuluş Savaşı Gazisi. Yaşı düşünüldüğünde kahramanımızı hem enerjik hem de espiritüel buldum. Çok zekice espiriler yapıyor: Mesela bunlardan bir kaç tanesini yazmak istiyorum: "Yağmurdan sonra mezarlık, ölüler parfüm sürmüş gibi kokuyor" ( sayfa 48), "Bedenim hurdaya çıktıktan sonra ruh eşimi mi buldum?" (sayfa 83), " Reenkarnasyona inanıyor musunuz efendim, diye sordular. Ben bu yaşta rezervasyona bile inanmıyorum,dedim" (sayfa 68)
                 Kitabın diğer kahramanı ise Civan Kazanova isimli aşk acısı çeken bir kişi. Hiç sebepsiz Ruhi Mücerret'in hayatına girer ( başta anlayamazsınız bu kişiyi) ama kitabın ikinci bölümünü okurken Ruhi Mücerret'in hayatına girmesinin çok önemli nedenleri olduğunu görürüsünüz. Kitap boyunca okuduğunuz saçma sapan reklam cümlelerinin açıklamasını yine kitabın ikinci bölümünde öğrenirsiniz.
            Yazarın çok farklı bir üslubu var, bu farklılık benim çok hoşuma gitti ve benim için güzel bir yaz kitabı oldu. 

1 yorum:

melda dedi ki...

neden yaz-kış diye sınıflandırılmasınki?yazın daha relax oluruz, ona gore kitaplar okumak isteriz. Ruh durumuma gore, serviste mi okuyacagim evde yatmadan once mi ona gore kitap secerim ben de.. okuyalim da nasil olursa olsun..

Yorum Gönder