30 Nisan 2014 Çarşamba

Hamlet


        27 nisanda sezonu kapatan Altkat Sanat Tiyatrosu'nun Hamlet Oyunu'nu son gün izleme fırsatı buldum.
         Öncelikle sahneden bahsetmek istiyorum. Caferağa Mahallesi'nde bir iş hanının bodrum katında yaklaşık 40 kişi ya da 50'de olabilir izleyiciden oluşan minyatür bir sahneye sahipler. Seyirciler ahşap sandalyelerde oturarak, oyunu izliyorlar diğerlerini bilmem ama bu sandalyelerde oyunu izlemek bana çok zor geldi, çünkü çok rahatsızdı.          
              Sahnenin küçük olması dezavantajken oyuncular tarafından avantaja çevrilmiş, çünkü oyunun yarısı sahnede yarısı ise seyircinin içinde oynanıyor. Seyircinin içinde oynanması bir yandan ilginç ve güzelken bir yandan da izleyiciler için zor bir durum oluşturuyor: Oyuncular zaman zaman görüş alanınızın dışına çıktıkları için sahnelerin bir kısmını kaçırabiliyorsunuz.
            Gelelim oyuna...Oyun Shakespeare'in ünlü eserlerinden biri;Hamlet, hatta bazı internet sitelerinde yazarın en uzun oyunu olarak da ifade edilmiş. Oyunun ne zaman yazıldığına dair kesin bilgi yok fakat temasından dolayı 1599-1601 tarihleri arasında yazıldığı düşünülüyor. Oyunun konusu Danimarka'da geçiyor. Hamlet'in babasının, amcası tarafından öldürülmesiyle oyun başlıyor, eşini kaybeden kraliçe eşinin erkek kardeşiyle ( kocasının katiliyle) evleniyor. Bu durum Hamlet'i çılgına çeviriyor. Öyle şeyler yapıyor ki çevresindeki herkes, annesi de dahil, Hamlet'in delirdiğini düşünüyor. Oyunun sonunda Hamlet amcasını öldürerek babasının intikamını alıyor. Fakat kendi sonunu da hazırlamış oluyor. Oyunun ana teması Hamlet'in yaşadığı Trajedi. Son olarak Hamlet'in o meşhur sözleriyle oyun bitiriyor: "Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu!.......................... Kral öldü. Yaşasın yeni Kral!"



             Oyun boyunca neredeyse hiç dekor kullanılmıyor. Hatırladığım kadarıyla bir sandalye ve bir satranç takımı oyuncular tarafından kullanılıyor, onun dışında dekor olarak sahne bomboş, fakat seyircide bir boşluk hissi oluşmuyor. Ya da şöyle diyeyim oyunu izlerken oyunculuklar beni o kadar çok etkiledi ki dekorun olmamasını bir eksiklik olarak algılamadım. Tam tersine bunun kasıtlı olarak tercih edildiğini düşündüm. Oyuncu kadrosunda ilk ilgimi çeken şey kadronun gençlerden oluşmasıydı. Özel bir tiyatro kurarak girişimciliklerini ve oyun sırasında gösterdikleri performansı takdir ediyorum. Dokuz kişilik bir oyuncu kadrosu vardı ve hepsi de rolünde çok iyiydi. Aslına bakarsanız rol değildi yaptıkları, canlandırdıkları karakterin ta kendisi olmuşlardı. Güzel olan da buydu. Oyunun yönetmeni ise Neil S. Fleckman. Müthiş bir ekip çalışması olmuş ve bu da ortaya müthiş bir oyun çıkarmış. Tüm emeklerine değmiş.
            Son olarak herkes bu gençleri izlemeli diyorum...
           
           
      

2 yorum:

Semihal Tüzüner dedi ki...

Sevgili Fatoş oyun için yazdıkların çok güzel.Ben bu oyuna Selma ablamın bize bilet rezarvasyonu yapması ben ve eşimin mutlaka izlemesini istemesi ile gittim.Ben 30 senedir.15 adet Hamlet oyunu izlemişimdir.Bu oyuna gitmek istemedim.Zira klasik olan bu oyundan ben aynı Vişne Bahçesi Oyunu gibi sıkılıyorum.Ancak oyunu Altkat sahne çok güzel oynadı.Çıtımız çıkmadan izledik ve oyuncuları tiyatrosahibini kutlayarak ayrıldık.Beğendiğine çok sevindim.Aynı tiyatronun Su Çatlağını Bulur oyununuda izlemeni isterim.Gözlerle oynanan bir oyun.Sahneye gelince her koşulda oyun oynandığını gösteren ve olanaksızlıklar içerisinde sanat bu dedirten bir tiyatro bence.....

Derdest fikirler dedi ki...

Oyuncuları ve tiyatro sahibini orada kutlamak aklıma gelmedi malesef ben de facebook sayfalarında kutladım onları. Eğer seneye dediğin oyun oynarsa gidip izleyeceğim. Çünkü sezonu kapattılar artık. :) Yorumun için teşekkür ediyorum arkadaşım, ayrıca oyunu izlememe sen vesile oldun bunun için de teşekkür ederim

Yorum Gönder