29 Nisan 2014 Salı

Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi


        Bir roman düşünün tek bölümden oluşsun, içinde üçyüzden fazla roman kahramanı olsun  ve tam 515 sayfa olsun. Daha ilk sayfadan o kahramandan bu kahramana geçerken başınız dönüyor. Her kahramanın hayat hikayesi ya da o anda yaşadıklarını anlatıyor yazar. Kitabı okurken arada bölümler olmadığı için hangi arada diğer kahramanın hikayesi başlıyor? Nerede bitecek? Nerede mola vereyim şeklinde sıkıntılar yaşıyorsunuz. Zaman zaman bir eşya ya da fotoğraf değişik zaman aralıklarıyla iki ya da  üç roman kahramanının eline geçerken işte diyorsunuz kahramanlar arasında bir bağlantı var ama olay örgüsü kurmak için bu bağlantı çok küçük ve yetersiz kalıyor.
        Bana kalırsa kitap 300 küsur olay örüntüsünden oluşuyor , bu olayları yaşayan kişilerin ortak noktası ya hastane ya da bu hastanenin bulunduğu şehir oluyor. "Bir Deliler Evi" anlatılıyor sanıyorsunuz ama tam bu değil, aslında bu evin bulunduğu şehirin insanlarından bahsediyor roman. Bazı kahramanlar bu şehirden geçtikleri için, bazı kahramanlar ise bu şehirde yaşadıkları için romanın konusu oluyor. Romanın içinde şehirde ki tüm dedikoduları, yaşanan evlilikleri, ayrılıkları, aldatmaları, eşcinsel ilişkileri, internet üzerinde yapılan seks sohbetlerini, kadına-erkeğe-çocuğa yönelik istismarları ve şiddeti (daha pek çok şey sıralayabilirim) bulabilirsiniz. Kısaca bir şehirde neler yaşanıyorsa, ne gibi sorunlar ve mutluluklar varsa herşey bu kitabın içinde var. Hayatın ta kendisi diyebiliriz. Zaman zaman şehrin farklı zaman dilimlerinde ki yaşantısı da anlatılıyor. Mesela;  Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti zamanında yaşanan olaylar gibi.
         Kısa kısa öyküleri seviyorsanız, insanların hayatlarını okumaktan keyif alıyorsanız bu kitap size göre demektir. İyi okumalar dilerim...

1 yorum:

melda dedi ki...

sen sonuna kadar okuyabilmissin Fatoscum, ama ben dayanamadim. Edebi dili guzel ama beni sarmadi, hikaye de onemli cunku..Cok iyi ozetlemissin ayrica

Yorum Gönder