3 Şubat 2017 Cuma

Aylak Adam

       155 sayfalık muhteşem bir roman. Üzerinde çok düşünülmesi ve çok tartışılması gereken bir kitap. Bakmayın sayfa sayısının azlığına her satırı her paragrafı yoğun anlam içeren bir roman. Okumaya karar verdikten sonra Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'ı bu kitaptan esinlenerek yazdığını duyunca daha heyecanlı başladım kitaba. Oğuz Atay'ın etkilendiği paragraf benim de tüm hayatımı sorgulamama neden oldu. İşte o sözler:

 Sayfa 148: " Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. Herkesin, '-Veli Ağanın öküzleri gibi öküz yoktur.' demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!"


        Kitapta iki kahramanın ismi yok. Biri baş kahramanımız olan erkek, buna C ismini takmış. Diğeri de karamanımızla bir şekilde yolları karşılaşan ama paylaşımları olmayan kadın, B ismini takmış. Eğer C ile B ilk karşılaşmalarında birlikte olmaya karar verselerdi bu kitap yazılmazdı diyor yazarımız. Demek ki bu iki kahraman birbirlerinin "tutamağı" olacaktı. Diğer kahramanların hepsinin birer ismi var.

      C, paralı ( kendisine zengin denilmesinden hoşlanmayan), hiçbir işi olmayan, işini soranlara "Aylakım ben" diye cevap veren bir kişidir. Çevresindeki kişilerin çoğu ressamdır. Kendisi de bol bol okur. Okumanın dışında yaptığı tek şey hoşlandığı kadınların peşine düşüp, pastanelerde, yollarda onların önünü kesip tanışmak ve onlarla birlikte olmaktır. Zampara biri değil aslında, tek isteği hayatının tutamağı olan kadını bulmak. Çevresindeki kişiler böyle bir kadının olmadığını söylemelerine rağmen C pes etmez ve aramaya devam eder. Sonunda bulduğunu düşünür, ama kadın koşarak otobüse atlar ve kaybolur. C'nin is tüm çabası boşa gider ve otobüsü kaçırır. C, her şeye karşı duran bir kişiliğe sahiptir. Ahlaki düzene, sıradanlığa, kolaycılığa tamamen karşı bir kişi. Aslında çok zor bir karakteri var, tabi bu hayatını da zorlaştırıyor. Fakat bundan şikayetçi değil.

     Aylak Adam, hikayesi basit ama anlatımı zengin olan bir kitap. Okumanızı öneririm.

0 yorum:

Yorum Gönder