10 Ocak 2017 Salı

Kasaba


           Trevanian severek okuduğum yazarlardan biridir. Daha önce onun Şibumi ve İnfazcı romanlarını okumuştum. Her iki kitabı da çok beğendiğim için yazarın diğer kitaplarını da okumaya karar verdim.


       Kitaba geçmeden önce bu kitapla ilgili yaşadıklarımı yazmak istiyorum. Hayatım boyunca nesnelere ( ne olursa olsun ) uğur veya uğursuzluk diye bir anlam katmamışımdır. Bu tarz bir inancım hiç olmadı bu kitaba kadar...

       Bu kitabı ilk kez altı yıl önce okumaya karar verdim. O zaman yazlıktaydım. Hiç unutmuyorum; kahvemi, kitabımı ve eşyalarımı alıp plaja gitmiştim. Aslında yaz aylarında her gün yaptığım sıradan bir davranıştı, sadece okuduğum kitaplar değişirdi. O gün de Trevanian'ın Kasaba kitabına başladım. Sanıyorum bir on ya da on beş sayfa okuduktan sonra, hayatımda yaşadığım en travmatik olay başıma geldi. Annem denizde boğulma tehlikesi geçirmişti. O'nu hemen denizden çıkarıp hastaneye götürdük (en yakın hastane 45 dakika ötede bir sağlık ocağıydı). Oradan da Çanakkale merkezde ki devlet hastanesine ambulansla götürdük. Annem on gün yoğun bakımda kaldı. Sanırım on günde normal serviste yattı. Nitekim annem kurtuldu. Buradan Çanakkale devlet hastanesinin yoğun bakım servisinde çalışan tüm hasta bakıcılara, hemşirelere ve doktorlara tekrar tekrar teşekkür ediyorum. İnanılmaz bir ilgi ve destek verdiler bize. Neyse...

      Bu olayın ardından çok uzun süre kitap okuyamadım. Nedeni de yaşadığım olaylardı. Zaman her şeyin ilacı toparlandım ve kitaplarıma geri döndüm. Kütüphanemdeki her kitabı okudum ama elim bir türlü Kasaba romanına gitmedi.

      Yıllar sonra tekrar başladım. Yani geçen ay. Kötü bir zamanlama seçmiştim; yazılılar, performanslar... okulun yoğun dönemine denk gelmişti. Tüm yoğunluğa rağmen kitap beni hemen sardı. Eğer Trevanian okumadıysanız çok şey kaybetmişsinizdir demektir. Mutlaka okuyun derim. Okurken şunu fark ettim kitap annemle ilgili olumsuzlukları hatırlatmıyordu bana. Demek bütün travmayı atlatmıştım. Kitaptan on beş yirmi sayfa okudum ve o korkunç telefonu aldım. Halam beyin kanaması geçirmişti ve yoğun bakımdaydı. Haberi aldığımda 27 aralıktı, şu anda 10 Ocak ve halam hala yoğun bakımda, komada. Uyanmasını bekliyoruz... Canım halam uyanacak inanıyorum buna.

       Bu korkunç olay yaşandıktan sonra her anım halamı düşünmekle geçmeye başladı. Yazılı okuyorum halamı düşünüyorum, performansları veriyorum halamı düşünüyorum, derse giriyorum halamı düşünüyorum, televizyon izliyorum halamı düşünüyorum.... Yaptığım günlük işler değişmedi sadece düşüncelerim değişti uyanık olduğum her an halamı düşünüyorum. Çok zor bir dönem, ancak yaşayan bilir.

      Okulla ilgili tüm işlerimi bitirdikten sonra, kitaba yeniden başladım. Bir daha bu kitaba başlamamak için ( kitapları yarım bırakamıyorum, yıllar geçse de kafamı meşgul ediyor o kitap) kitabı okuyup bitirmeye karar verdim. Dün akşam da bitirdim.

        Öncelikle sıkı bir Trevanian okuyucusu olarak yazarın her kitabını sizlere tavsiye ederim. Benim için uğursuz olduğunu düşünsem de bu kitabı da okumanızı tavsiye ederim.

    Kitap Montreal'de Main adlı bir kasabada yaşanan bir cinayet olayını işliyor. Kasabanın polisi La Pointe adlı bir kişi. Çok değişik, sıradışı, yeri geldiğinde kanunları hiçe sayan bir kişi. Ağır bir kalp hastası olduğu için hayatının da son günlerini yaşıyor. Yazar kasabayı o kadar güzel anlatıyor ki bir film platosu gibi sahneler gözünüzün önüne geliyor. Trevanian'ın çok iyi bir gözlemci olduğunu düşünüyorum ( yazarların ortak özelliği aslında). Kasabanın papazından tutun evsiz sokakta yatan insanlarına, fahişelerine ve rahibelerine kadar her şeyi mükemmel anlatmış. Olay örgüsü de müthişti. Seviyorum Trevanian'ı.



      Kitabı okursunuz diye konusuna çok fazla girmeyeceğim. Yani suçlunun kim olduğunu söylemeyeceğim sizlere. Aslında suçlunun kim olduğu hiç önemli değil. Önemli olan La Pointe'ın kasabası ve orada yaşayan insanlar. Bunun için bile kitap okunmaya değer.

       Trevanian'la ilgili bilgiyi bir sonraki kitapta vereceğim. Çünkü bundan sonraki kitabım yine bir Trevanian olacak. Hem okuyacağım hem de halamı düşüneceğim. Kimbilir belki bundan sonraki yazımda halamın uyanışının müjdesini veririm size, inşallah veririm.

      Sevgiler...

4 yorum:

feride'sviolet dedi ki...

Acil şifalar diliyorum.Trevanian hiç okumadım, okunacaklar listeme ekleyeyim.
Çok sevgiler

Derdest fikirler dedi ki...

Teşekkür ederim Feride Hanım. Şibumi'den başlamanızı öneririm.

feride'sviolet dedi ki...

Teşekkür ederim tavsiyeniz için.

Derdest fikirler dedi ki...

Rica ederim. :)

Yorum Gönder