3 Haziran 2015 Çarşamba

Salyangoz



              Simurg kitap grubumla bu ay Hayko Bağdat'ın iki kitabını seçtik: Salyangoz ve Gollik. Hafta sonu yazarla buluşma ve sohbet etme şansımız da olacak, heyecanım dorukta anlayacağınız.

        "Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz" sözünden hareket etmiş yazar, ama satmayı değil müslüman mahallede "salyangoz" olmayı anlatmış. Bu nedenle kitabına "Salyangoz" adını vermiş.

         Türkiye'de "öteki" olmayı güzel ve sade bir dille anlatmış. Dün akşam başladığım bu kitabı bugün bitirdim. O kadar akıcı ama bir o kadar da kalıcı satırlar yazmış. Hatta bazı yerleri okurken gözlerim dolu dolu oldu. O günlere döndüm ve bu topraklarda yaşayan bir başka "öteki" olarak benim de acılarım tazelendi.

         Hayko Bağdat bu kitabında çocukluğundan başlayarak hem kendi anılarını hem de yakın tarihi anlatıyor. Annesi Rum, babası Ermeni, eşi ise Türkmüş. Bir insan için çok kültürlü bir ailede yaşamak müthiş bir zenginlik bence. Ama ne yazık ki Ortadoğu ülkelerinde yaşayan halklar için bu zenginlik yaşanamadığı gibi acılara da neden olabiliyor. Kitaptaki bazı yazılar Agos ve Taraf gazetelerinde de yayımlanmış.

             Kitapta beni en çok etkileyen yazılar Hrant Dink'le ilgili yazılardı. Şu bölümü de özellikle yazmak istiyorum:

        "Hepimiz Ermeniyiz diyenler asılında ne söyledi? 


        Hepimiz Ermeniyiz derken insanlar şunu söyledi: ' Hedef çoğaltıyoruz. Az var sizden, tek tek avlarlar sizi. Yanına gelip senmişim gibi yapacağım artık.' 
           Sadece o cenazeyi sırtına almadı, bundan sonraki cenazenin önünü almaya çalıştı insanlar. Bu çok kıymetliydi. Bu toprakların uygarlığıdır bu. Kimse Ermeni olmaz. Ben nasıl Türk olamayacaksam, Kürt nasıl Türk olamayacaksa, o da Ermeni olamaz zaten.... O başka bir şey. Bu kadar kalın mı olmak lazım bunu anlamamak için? 
          Bu kadar kalınlar işte! Öfkemizi, kalabalığımızı, cesaretimizi kendilerine tehdit olarak görüyorlar.
          Bu toprakların çıkardığı en güçlü seslerden biriydi 'Hepimiz Ermeniyiz' sloganı."

         Kitabın bir de son yazısını çok beğendim; "Halkalı Boyunlu Kadınlar". Müthişti. Okumanızı tavsiye ederim.

        


0 yorum:

Yorum Gönder