2013-2014 sezonundan yeni bir oyun daha. Geçen ay izledim ve özellikle dekoruna hayran kaldım. Mimar Sinan'ın Süleymaniye'yi yaparken yaşadığı sıkıntıları ve stresi anlatan bir oyun. Oyunun ilk sahnelerinde dekor üç büyük iskeleden oluşan bir inşaat dekoru. Oyun ilerdekiçe iskleler yok oluyor ve yevaş yavaş Süleymaniye arkada belirmeye başlyor. Sahne geçişlerin de Sinan'ı konu alan şarkılar yer alıyor. Süleymaniye'nin yapımı sırasında Şeyhülislam başta olmak üzere herkes bu yapının zamanında yetişmeyeceğini düşünüyor bu da başta Sinan olmak üzere yapıda çalışan herkesi sıkıntıya sokuyor. Bana kalırsa Nakkaş pek sıkılmıyor o gayet kendinden emin. Sinan'ın Hocası'yla kurmuş olduğu diyalog -seyirci için- içinde pek çok sır barındırıyor fakat bu sırrı Sinan hemen anlıyor ve daha bir sabırla yaptığı işe sarılıyor. Sonunda zamanında eserini yetiştirebiliyor. Oyunda beni en çok etkileyen sahnelerden biri Nakkaş ve Şeyhülislam arasında geçen diyalog oldu. Nakkaş Bektaşi kültürüyle yetişmiş bir kişi Şeyhülislam'ın yobazlığı karşısında eğilmiyor ve padişahın huzurunda dahi olsa düşüncelerinden ve inancından taviz vermiyor. Gerçekten etkileyci bir sahneydi.
Oyunun yazarı Cem Günen yönetmeni ise Mahmut Gökgöz. Bir perdelik bir saat onbeş dakika süren bir oyun.
Oyunu izledikten sonra eve geldim ve internette oyunla ilgili yorumları okudum. Açıkcası şaşırdım. Bazı sitelerde gerek kostümler gerekse Sinan'ın kullandığı pergel çok acımasızca eleştirilmiş. Kostümlerin çok eski ve inandırıcı olmadığı yazılmış. Bu düşüncelere ben pek katılamayacağım. Çünkü izlerken dekor kadar kostümlerde hoşuma gitmişti.
Son olarak koroda yer alan bazı kişilerin -tam olarak kim olduklarını tesbit edemedim- sesleri muhteşemdi. Devlet Opera ve Balesi'nden mi geldiler diye düşündüm. Koro sahne geçişlerinde çok güzel bir renk kattı oyuna çünkü sesler gerçekten çok iyiydi.
Sonuç olarak güzel bir oyun olduğunu düşünüyorum ve izlemeyenlere de tavsiye ediyorum.
7 Şubat 2014 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder