7 Şubat 2016 Pazar

Günübirlik Hayatlar



         İrvin Yalom'un kitaplarını seviyorum. Daha önce Nietzsche Ağladığında, Her gün Biraz Daha Yakın, Divan ve Aşkın Celladı adlı kitaplarını okumuştum. En çok da Nietzsche Ağladığında kitabını sevmiştim. Geçenlerde 2016 yılında okunacak kitaplar listesi yaptım ve bu listede yazarın üç kitabı vardı: Günübirlik Hayatlar, Spinoza Sorunu ve Bugünü Yaşama Arzusu. Günübirlik Hayatlar'a dün başladım ve bugün de bitirdim.

          Kitap, psikoterapi öykülerinden oluşuyor. Yazar 81 yaşında olmasına rağmen hala hasta görüşmelerine devam ediyor. Bu beni çok şaşırttı. Biz de olsa artık bir kenara çekilip emekliliğin keyfini çıkarmaya çalışırlardı. Bu arada yazar her hastasında kendisi de ölümle yüzleşiyor. Özellikle kanser hastalarıyla yaptığı görüşmeler de bu yüzleşmeyi çok iyi ifade etmiş.

           Yabancılarda en çok sevdiğim şey hem kendilerine hem de çevrelerine karşı daha dürüst bir tutum içinde olmaları. Biz Türkler nedense zayıflıklarımızı ve korkularımızı paylaşmaktan hep korkmuşuzdur. Çevrenin bunları bize karşı bir silah olarak kullanmasından çekinmişizdir. Aslında böyle davranarak kendimize çok zarar verdiğimizi düşünüyorum. Biz toplum olarak kendi kendimizle yüzleşemeden toprak olup gidiyoruz. Farkındalıklarımız yok denecek kadar az oluyor. Çevremdeki çok az insan kendisiyle yüzleşebiliyor. Çoğunluk diğerleriyle uğraşmaktan kendine zaman ayıramıyor zaten.


            İrvin Yalom'un da anlattığı psikoterapi öykülerinde kendisiyle yüzleşme kısmı çok hoşuma gitti. Hastaları O'nu çok rahat eleştiriyorlar ve bu eleştirilerde savunmaya geçmek yerine onların haklı olup olmadığını düşünüp öyle cevap veriyor. Bazen hiç istemediği şeyleri bile çok dürüst bir şekilde ifade ediyor ( mesela seans ücretlerinin çok pahalı olmasının nedenini açıklaması gibi, gerçi açıklaması bana yeterli gelmedi ama en azından itirafı dürüsttü).

          Yazar bu kitabı 81 yaşında yazmış ama şu an kendisi 85 yaşında, hala terapilere devam ediyor mu acaba? Aslen Rus kökenli bir yahudiymiş ( bu yahudiler hep böyle zeki ve başarılı mı olur acaba?) Vikipedi'deki bilgiye göre hala Stanford Üniversitesi'nde çalışmaya devam etmekteymiş. Sanırım Amerika'da yaş haddinden emekliye ayırmıyorlar.

           Kitap kısa kısa öykülerden oluşuyor ve çok akıcı bir dili var. Eğer öykü okumayı seviyorsanız bence bu kitabı okumalısınız. Bir de eğer kendi hayatınız üzerine düşünmek ve kararlar almak istiyorsanız bence yine bu kitabı okumanızda fayda var.

2 yorum:

Mai dedi ki...

81 yaşında ve kitap mı yazmış?
Şapka çıkardım önünde!
85 yaşında çalışıyor hem de Stanford'da öyle mi?
Saygının ötesine geçtim imrendim yemin ediyorum.

Derdest fikirler dedi ki...

Evet Kadriye ben de imrendim. Sanırım onlar da " ben artık unumu eledim eleğimi de astım" olayı yok.

Yorum Gönder