7 Ekim 2017 Cumartesi

Palto

      Dostoyevski " Hepimiz Gogol'in Palto'sundan çıktık." demiş. Bu sözü duyar duymaz bu kitabı mutlaka okumalıyım diyerek, sipariş vermiş ve almıştım. Sonra kitabı okuyamadan yazlıkta unutmuştum. Geçen yıl da yazlığa gidemediğim için kitabı okumak iki yıl sonrasına kalmıştı.


        Yazın yazlığa gidince kitabı gördüm ve hemen okudum. Zaten incecik bir öykü kitabı ve tek bir öyküden oluşuyor. Öykümüzün adı da Palto. O kadar güzel, dokunaklı ve etkileyici bir hikaye ki eğer fırsat bulursanız mutlaka okuyun derim.


       Öyküde kitabın kahramanı, kendi halinde, çekingen, utangaç ve son derece fakirdir. Bir paltosu vardır ve çok eskimiştir. Yenisini yaptırmak ise ona çok pahalıya gelir. Yemesinden içmesinden kısarak  aylarca para biriktirir ve sonunda bir terziye yakası kürklü şık mı şık bir palto yaptırır. İş arkadaşları paltosunu çok beğenir. Kendisi de çok beğenmiştir, hatta öyle sevmiştir ki paltosunu sık sık askıda bakıp okşamaktadır. Bir akşam arkadaşlarının ısrarıyla bir partiye katılır. Üzerinde yepyeni paltosuyla gider. Gece yarısına kadar kalır orada. Dönüşte de o korkunç olay olur. Bir kaç kişi saldırır kahramanımıza, zaten parası olmayan adamımızın tek değerli şeyi olan paltosunu alırlar. Ertesi gün karakola giderek saldırıya uğradığını söyler. Karakol amiri ise ona,  deyim yerindeyse köpek muamelesi yapar ve kovar. Günlerce paltosuyla ilgili bir gelişmenin olmasını bekler. Fakat boşuna beklemektedir. En sonunda da kahrından ölür. Derken kahramanımızın hayaleti sokaklarda dolaşmaya başlar. Önce hırsızlardan intikamını alır, sonra daha karakolun amirinden. Böylece biter hikayemiz.


       Tabi ben bir Gogol olmadığım için O'nun kadar güzel anlatamadım bu hikayeyi. Bu yüzden okuyun derim.


       Palto kitabı Rus edebiyatının yapı taşı olan eserlerden biriymiş. Daha sonra gelen yazarlar bu eserden etkilenmişler. İşte bundan dolayı da Dostoyevski o meşhur sözünü söylemiş.

0 yorum:

Yorum Gönder