Kendime düzenlediğim film festivalinde izlediğim üçüncü film 12 Öfkeli Adam'dı. 1957 yılı ABD yapımı, siyah beyaz bir film. Siyah beyaz olması ayrıca hoşuma gitti.
Aslında bir tiyatro oyunuymuş, sonradan sinemaya uyarlanmış. Sidney Lumet'in yönetmenliğini yaptığı filmin yazarı ve senaristi, Reginald Rose'muş. Başrolünde Henry Fonda var.
Filmin konusuna gelirsek; filmimiz, babasını öldürdüğü düşünülen küçük bir çocuğun yargılanmasıyla başlar. Çocuk göçmendir ( tam nereli olduğunu anlayamadım, bazı internet sitelerinde Latin Amerikalı olduğu söyleniyor), bütün deliller ise aleyhinedir. 12 jüri sanığın suçlu olduğu konusunda oy birliği içinde olursa çocuk idama mahkum edilecektir. Jüriye görüşmeleri için zaman tanınır ve onları, konuşacakları bir odaya kapatırlar.
Filmin bundan sonraki kısmı o odada geçmektedir. Yapılan oylamada bir kişi hariç herkes çocuğun suçlu olduğunu düşünmektedir. Davis ( Henry Fonda) aslında çocuğun suçuz olduğunu da bilmediğini söyler. Israrla söylediği tek şey delillerin yeterli olmadığıdır. Gerçekten de savunma üstüne düşen görevi tam anlamıyla yapmamıştır.
Sonrasında gerçekleşen tartışmalarda jüri üyelerinin bu kararının altında kendi kişisel görüş ve önyargılarının olduğu anlaşılır. Mesela içlerinden biri, göçmenlerden nefret etmektedir, bir diğeri göçmenleri aciz kendilerini ise üstün görür, bir diğeri de kendi çocuğuyla kuramadığı ilişkiden dolayı hep oğulları suçlamaktadır, babalar hep suçsuzdur. Bazı jüri üyelerinde ise sürü psikolojisi vardır; çoğunluk suçlu dediği için çocuğu suçlu bulmuştur.
Yapılan tartışmalar sonucunda çocuğun suçsuz olduğunu düşünen jüri üyelerinin sayısı artmış ve son oylamada ise 12 jürinin 12'si de "suçsuz" demiştir.
Filmde müthiş bir sorgulama var. Felsefe öğretmeni olduğum için en çok bu sorgulamaları sevdim.
Bu yıl İstanbul Şehir Tiyatroları'nda da bu oyun sahneleniyormuş. Fırsat bulursam mutlaka gidip izleyeceğim.
8 Ekim 2017 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Güzelmiş konusu merak ettim. Not alayım hemen:)
Dilerim beğenirsin :)
Yorum Gönder