3 Ekim 2017 Salı

Aeden


         Bu yaz okuduğum en etkileyici ve sürükleyici kitaplardan biri de Aeden'dı. Pek çok kişiye verdim kitabı hemen hemen herkes benim kadar sevdi ( yazlıktakilerden bahsediyorum). Popüler yazar ve kitaplara karşı bir önyargınız yoksa okuyun derim. Emin olun çok seveceksiniz. Ama önyargılıysanız okumayın. Çünkü önyargınızdan dolayı beğenmemek için mutlaka bir kulp bulacaksınız ( kendimden biliyorum ).


      Azra Kohen'in tüm kitaplarını okudum. Büyük olasılıkla bundan sonra yazacağı kitapları da okuyacağım. Pi, Çi ve Fi beğendiğim kitaplardı. Ama Aeden hepsinden güzeldi. Azra Kohen'i, kendini tekrar etmeyen bir yazar olduğu için daha çok sevdim. Çünkü bu kitabı diğerinden ( Pi,Çi, Fi üçlemesinden) çok daha farklıydı.



       Kitabın iki kahramanı Numi ve Sonje, Aeden gezegeninden Dünya'ya gelirler. Buradaki yaşam onları dehşete düşürür, çünkü geldikleri gezegende her canlının birbirine saygısı ve sevgisi vardır. Hepsi birbiriyle telepati yoluyla iletişim kurarlar. İnsanlar ise telepati kuramayan, diğer canlıları anlamayan hatta öldüren, sürekli olarak zehir soluyan ve zehirle beslenen ( şeker) canlılardır. Numi'nin ailesini bulmak için geldikleri Dünya'da mahsur kalırlar ve dönemezler. İşte bütün olaylar bundan sonra gelişir. Çünkü gerek Numi gerekse Sonje Dünya'daki bu iğrençliğe son vermeye çalışırlar. Tabi bunu yaparken başkalarının ve de sosyal medyanın ilgi odağı olurlar.


       Kitabın sonunda Dünya'da kalmaya devam ettiklerini anlıyoruz. Bir de yazardan yeni kitapların haberini veren açıklamayı okuyoruz. Sanırım bu kitapta diğer üçleme gibi devamı gelecek bir kitap. Bu açıdan mutlu oldum çünkü kitabı severek ve nefes almadan okudum. Diğer kitabında da aynı tempoyu yakalarsa değmeyin keyfime.



     Kitabın ana konusuna gelirsek; "doğayı koru, hayvanlara ve bitkilere özen göster onları diğer insansılardan koru". Numi ve Sonje'ye göre Dünya'da bir insanlar bir de insansılar var. İnsansılar her şeye zarar veriyor, insanlar ise bu zarara engel olmaya çalışıyor. Ama hem insanlar hem de insansılar telepati yeteneği olmadığı için evrimini tamamlayamamış olarak görüyorlar. Nitekim bu konuda ben de Numi ve Sonje'ye katılıyorum .Evet evrimimizi tamamlayamadık daha uzun yüzyıllarda tamamlayamayacağız ( çok mu karamsar oldum acaba?). "İnsansılar" sözünü de çok tuttum bu arada. Hakikaten Dünya insansılarla dolu. Dilerim, insansılar bir şekilde tarihe gömülür ve Dünya insanlarla dolu bir yer olur.

       Sevgiler...

   
      

0 yorum:

Yorum Gönder