20 Şubat 2017 Pazartesi

Saadet Hanım


        Geçen hafta çarşamba günü Kadıköy Haldun Taner'e gittim. "Tiyatro biletim var",  diye gişede ki görevliye söyledim. Sonra ne oldu dersiniz? Biletim bulunamadı. Ben şaşkın şaşkın mailimi açıp kontrol edeyim dedim. Aaaaa o da ne meğer benim biletim çarşamba değil cumartesi günüymüş.

          Ben de bu krizi fırsata çevirip,  hemen mağazaları dolaşıp düğün için kıyafet baktım (1 nisanda kardeşimin düğünü var da). Vitrinde vurulduğum bir elbiseyi üzerime giyip, parasını ödeyip çıktım mağazadan. Hayatımın en hızlı alışverişi oldu.


         Bu durumda tabi cumartesi yeniden Haldun Taner'deydim. Gişedeki görevliye "bu defa doğru emin olabilirsiniz" dedim. Nitekim doğruydu da. Gelelim oyunumuza...


     Saadet Hanım adlı oyunu izledim. Oyunumuzun kahramanı benim meslektaşım. Tek farkımız kendisi ilkokul öğretmeni bense lise. Saadet Hanım'ı Nilgün Kasapbaşoğlu canlandırıyordu. Oyunda tüm oyucuları beğendim. Olay bankada geçiyordu. Sonrasında bankaya soyguncular/eylemciler geliyor ve oyunun seyri değişiyor. Derken soygunculardan biri bizim Saadet Hanım'ın oğlu çıkıyor. Dışarda polisler, içerde eylemciler pazarlık başlıyor. Saadet Hanım'a göre bunların hepsi eğitim sisteminden kaynaklanıyor. Eğitim sistemi bozuk olduğu için herkes sorunlu  ( bu kısma kesinlikle katılıyorum, herkes kısmı hariç). Daha eylemciler amacına ulaşamadan bizim Saadet Hanım oğlunu eylemci diğer kızla evlendiriyor. Yani oyunda o kadar çok şey işlenmiş ki, karman çorman bir şey olmuş. Seyirciler çok güldü, hatta ayakta alkışladı. Bense sıkıntıdan patladım.


    Oyunun vermek istediği ana mesaj, senlik benlik olmasın herkes birbiriyle bütünleşsindi. Mesaj çok güzeldi. Ama oyunda o kadar çok konu ve sahne,  gereksiz yere olduğu ve uzatıldığı  için oyunun son sahnesine kadar asıl mesajı anlamıyorsunuz. Şahsen ben anlamadım yani. Kısacası oyunu beğenmedim. Fakat seyircilerin çok memnun ayrıldığını da ekleyeyim. Karar sizin.


       Oyun iki perde ve bir saat 40 dakika sürüyor.

0 yorum:

Yorum Gönder