Marquez'in okuduğum üçüncü romanı Benim Hüzünlü Orospularım oldu. 94 sayfalık incecik bir kitap olmasına rağmen üç dört günlük bayram gezmelerimden ( Amasra- Safranbolu- Kastamonu) dolayı anca bugün bitirebildim.
Marquez'in kalemini çok beğeniyorum, bundan dolayı okurken büyük bir keyif alıyorum. Aynı keyifi bu kitaptan da aldım. Kalitesinden hiç ödün vermiyor, bu yönüyle seviyorum Marquez'i.
Edebiyat eleştirmenleri, Marquez'i Büyülü Gerçeklik akımın en önemli temsilcisi olarak görüyor. Sanırım Marquez sayesinde bu akımı bende çok sevdim. Bizden, Sevgili Arsız Ölüm kitabıyla, Latife Tekin'de bu akımı benimsemiş diye düşünüyorum.
Gelelim kitaba; kitapta 90 yaşına gelmiş bir gazetecinin doğum günü hediyesi olarak kendisine bakire bir kızı seçmesi ve daha sonra bu kıza aşık olması anlatılıyor. Aşkı o kadar baskın olur ki onunla seks yapamaz.
Hayatı boyunca hep para karşılığı kadınlarla seks yapan gazetecimiz, aşık olduğunda ne yapacağını bilemez. Bu acemiliği, kıskançlıklarına da neden olur. Kıskançlık krizi sırasında verdiği zararı ödemek ise O'na çok pahalıya mal olur. Hem maddi hem de manevi olarak zarar görmeye başlar. Ama çok da önemli değildir, çünkü 90 yaşındadır ve değerli olan tek şey sevdiği kadındır.
Kitabı okurken bazı bölümler bana Murat Menteş'in Ruhi Mücerret kitabını hatırlattı. Acaba yazarımız bu kitabını yazarken Marquez'den esinlenmiş olabilir mi diye düşündüm.
Çok kalın kitaplardan korkanlar için, sıkılmadan okuyabilecekleri bir roman diye düşünüyorum.
2 yorum:
Marquez benim için bir numaradır, bunu okumamıştım, uzun zamandır listemde..
listeme ekledim canım
Yorum Gönder