29 Eylül 2014 Pazartesi

Filin Yolculuğu


            Jose Saramago'nun bu yıl okuduğum ikinci kitabı Filin Yolculuğu oldu. Daha önce Körlük kitabını okumuştum ve çok beğenmiştim. Filin Yolculuğu Körlük kitabı kadar olmasa da yine de güzeldi ve okunmaya değerdi.
        Kitap, çevirmeni Pınar Savaş'ın notuyla başlıyor.Notta bu kitabın yazarın son kitabı olduğu hatta yazarın hastalığından dolayı sık sık ara verdiği ve hastanede yazdığı anlatılıyor. Yazar, eşine bu kitabı bitiremeden ölmekten korktuğunu söylemiş. Nitekim sonunda bitirmiş.
      Çevirmen notunda Saramago'nun dilbilgisi kurallarını hiçe sayan bir yazar olduğunu da anlatıyor. Mesela sadece noktadan sonra büyük harf kullanıyor, özel isimlerde kesinlikle büyük harf kullanmıyor. Noktalama işaretlerinden de sadece noktayla virgülü kullanıyor. Benim için en zor kısım ise kahramanların konuşmalarının diyalog formunda vermemesi oldu. Bir anda bir bakıyorsunuz birileri konuşmaya başlamış. İlk sayfalarda daha çok yadırgıyordum sonra sonra bu duruma alıştım.
        Gelelim kitaba: Kitap adı Süleyman olan fille bakıcısının yolculuğunu anlatıyor. Lizbon'dan Viyana'ya doğru yaptıkları bu yolculuğun nedeni ise Portekiz Kralı'nın fili, Roma-Germen İmparatoru'na hediye etmesidir. 16. yüzyıl Avrupa'sında filin yolculuğu halk tarafından çoşku ve merakla karşılanır. Filin bakıcısı Hintli Subhro'dur. Zaman zaman Subhro'nun hikayeleriyle kitabın konusu daha da zenginleştirilmiştir.
           Kitabın okunması yazarın üslubundan dolayı ilk başlarda biraz zor geliyor. Çevirinin ise gerçekten çok iyi olduğunu düşünüyorum.
           Bu kitabı okumamda en önemli etkenlerden biri; Elif  Şafak, son kitabı Ustam ve Ben'i yazarken bu kitaptan esinlendiğini söylemesi oldu. Artık Elif  Şafak'ın kitabını da okuyabilirim.
           Saramago'nun diğer kitaplarını da okuma kararı aldım. Eğer bu yazarı okumak isterseniz Körlük kitabından başlamanızı tavisye ederim. Filin Yolculuğu güzel olsa da Körlük'teki başarıyı yakalayamamış diye düşünüyorum.

0 yorum:

Yorum Gönder