Franz
Kafka’nın daha önce Dönüşüm ve Dava kitaplarını okumuş ve burada da
paylaşmıştım. Aslında bu kitapları okuma grubum olan Simurg’la birlikte okumuş
ve değerlendirmiştik. Değerlendirmeler sırasında bu kitaptan da bahsedilmişti.
O günden okunacaklar arasına not etmiştim. İyi ki etmişim ve iyi ki okumuşum
diye düşünüyorum. Kafka’nın bu kitabı bence diğer kitaplarından önce okunmalı.
Kitap
babasına yazdığı 90 küsur sayfalık bir mektuptan oluşuyor. Mektubun açıklamaları
ise yaklaşık 50 sayfa kadar sürüyor. Mektup açıklamalarla birlikte okunduğunda
çok aydınlatıcı oluyor. Bu açıklamalar sayesinde Kafka’nın hem yaşadığı dönemi
ve hayatını hem de eserlerini nasıl ortaya çıkardığını anlıyorsunuz.
Kafka’nın
Dava kitabını okurken çok zorlanmıştım,
Dönüşüm ve Babama Mektup ise kolay okunan etkileyici kitaplar diye
düşünüyorum. Özellikle Dönüşüm bence Kafka’nın en vurucu hikâyelerinden biri.
Dönüşüm’deki yabancılaşmanın kaynağı aslında Kafka’nın yaşantısının ta kendisidir.
Babasıyla yaşadığı ilişki Kafka’nın tüm kitaplarına yansımış. Kafka, kendine
güveni olmayan, edebiyat haricindeki işlerde dikiş tutturamayan, sinik,
hastalıklı olduğunu düşünen (akciğer hastalığı var) ve ezik bir kişiliğe sahip.
Böyle bir kişiliğe sahip olmasında babasının çok büyük etkisi var. Baba
dominant bir yapıya sahiptir. Çocukları üzerinde özellikle de Kafka’nın
üzerinde yoğun bir baskı uygulayıp hayatına müdahalelerde bulunuyor. Bu durum
Kafka’nın daha çok içine kapanmasına ve iş konusunda da daha beceriksiz
olmasına yol açıyor (Kafka böyle diyor ama bence tam tersini de yaşayabilirdi).
Yaşadığı her şeyin (nişanlılıkları ve iş hayatı) edebi hayatına olumsuz etki
edeceğini düşünüyor. Bu nedenle başladığı hiçbir işi tamamlamıyor ve de
ilgilenmiyor. Yani nişanlılarından ayrılıyor açtığı fabrikayla da ilgilenmiyor.
Edebiyat haricinde herhangi bir işte çalışmadığı için de kendisini babasının
üzerinden geçinen bir asalak olarak görüyor (Dönüşüm’de böceğe dönüşen
Gregor’da babasına yük olur ve adeta bir asalak haline dönüşür). Yaşadığı tüm
olumsuzluklar eserlerine ilham kaynağı olur ve (bence) bu olumsuzluklardan
edebi olarak beslenir. Yani mutlu bir hayatı ve kişiliği olsaydı bu eserleri
yine yazabilir miydi? diye düşünüyorum. Bazı sanatçılar için bu yaratıcılığını
ortaya çıkaran bir durum. Kafka’nın evlilikten kaçınmasının temel nedeni,
düzenli ve mutlu bir hayatı olursa edebiyattan uzaklaşacağı ve eserler
veremeyeceğini düşünmesidir. (Aşağıdaki fotoğraf; Franz Kafka'nın babası Herman Kafka )
Kitapta açıklamalar
kitap sonuna eklenmiş bence dipnot olarak verilseydi çok daha iyi olurdu. Çünkü
bir parmağım okuduğum yerde bir parmağım açıklamalar sayfasında kitabın bir
önüne bir arkasına gidip geldim. Dipnot olarak verilseydi daha akıcı bir okuma
olabilirdi diye düşünüyorum.
Son olarak
Kafka’nın tüm negatifliğine rağmen ben kitabı beğenerek okudum. Bu arada çeviri
de güzel olduğu için kitap gayet güzel gidiyor. Bendeki kitabın çevirisi
Kamuran Şipal’e ait. Eğer okumak isterseniz tavsiye ederim. Herkese sevgiler…